Evlilikte Huzur Vaazı
Evlilikte eşler arasındaki güven, affetmek ve sevgiyle huzuru yakalamak.

Evlilikte Huzurun Anahtarı: Eşler Arasında Sevgi ve Saygı Vaazı

Evlilik, Allah’ın insana sunduğu en büyük nimetlerden biridir. Kur’an ve sünnet ışığında, eşler arasında sevgi, saygı ve merhameti korumak, huzurlu bir aile hayatının anahtarıdır.

Bu vaazda, evlilikte huzuru artırmak için eşler arasındaki iletişim, sevgi ve saygının önemini ele alacağız. Kur’an ayetleri ve Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) hadisleri doğrultusunda evlilikte mutluluğu sürdürebilmenin yollarını keşfedeceğiz.


Bismillahirrahmanirrahim

Değerli kardeşlerim,

Bugün burada aile huzurumuzu korumak, evliliğimizdeki sevgi ve muhabbeti artırmak için Allah’ın kitabından ve Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) örnekliğinden neler öğrenebiliriz, onları konuşacağız. Allah Teala bizleri yarattı ve kalplerimize sevgiyi yerleştirdi. Bizleri yalnız bırakmadı, bizi dünya hayatında huzur bulmamız için eşlerimizle bir araya getirdi. Ancak her nimet bir sorumluluk getirir. Aile olmak, bu sorumlulukların en büyüğüdür. Gelin, Kur’an-ı Kerim ve Efendimiz’in hadisleri ışığında bu sorumluluğu nasıl yerine getirebiliriz, beraberce öğrenelim.

Evlilik: Sevgi ve Rahmetin Tezahürü

Yüce Allah, Rum Suresi 21. ayette şöyle buyuruyor:
“Kendileriyle huzur bulasınız diye size kendi cinsinizden eşler yaratıp aranıza sevgi ve merhamet koyması da O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Bunda, düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.”

Bu ayet, evliliğin derin bir anlam taşıdığını ve yalnızca aynı çatı altında yaşamaktan ibaret olmadığını bizlere öğretir. Evlilik, huzuru paylaşmayı, sevgiyi büyütmeyi ve merhameti kuşanmayı gerektirir. Allah’ın insana bahşettiği en büyük nimetlerden biri olan evlilik, aynı zamanda bir sorumluluktur. Bu nimetin korunması için eşlerin çaba göstermesi, birbirlerine karşı fedakar ve anlayışlı olmaları gerekir.

Sevgi ve merhamet, kendiliğinden var olan ve sürekli devam eden duygular değildir. Onlar, eşlerin birbirine gösterdiği gayretle, samimi dualarla ve Allah’a sığınarak güçlenir. Günlük hayatın zorlukları, sevgi ve merhameti zayıflatabilir; ancak eşler birbirine destek oldukça, bu duygular yeniden yeşerir. Evlilikte başarı, her iki tarafın da emek vermesi, karşılıklı saygı ve anlayışla hareket etmesiyle mümkündür. Bu çabalar, evliliği daha sağlam ve bereketli kılar.

Evlilik, sadece iki insanın bir araya gelmesi değil, aynı zamanda derin bir manevi yolculuktur. Bu yolculukta, eşlerin birbirlerine duyduğu sevgi, sadakat ve anlayış, sadece dünya için değil, Allah’ın rızası için olmalıdır. Gerçek bir huzur, eşler arasındaki sevgi ve saygının Allah’a duyulan sevgiyle temellendirilmesidir. Evlilik, iki kişinin birbirlerine duyduğu sevgiyi, Allah’a duydukları sevgiye dayandırarak beslemelidir. Bu, sadece bir his değil, sürekli olarak yenilenmesi ve fedakârlıkla büyütülmesi gereken bir bağdır.

Eşler arasındaki sevgi ve saygı, birbirini tamamlayan değerlerdir. Saygı, sevginin temeli olup, her eşin diğerinin haklarına saygı göstermesi ve duygusal ihtiyaçlarına dikkat etmesi gerekir. Bu, karşılıklı anlayış ve fedakârlık gerektirir. Evliliğin huzurlu ve sağlıklı bir şekilde sürmesi için, eşler sadece duygusal bağlarla değil, aynı zamanda Allah’a olan bağlılıklarıyla da birbirlerine yakın olmalıdırlar. Evliliği, manevi değerlerle beslemek, eşlerin arasındaki sorunları çözmenin ve huzuru sağlamanın en etkili yoludur.

Evlilikte sevgiyi büyütmek ve merhameti kuşanmak, eşlerin günlük yaşamda birbirine gösterdiği küçük ama anlamlı davranışlarla ortaya çıkar.

  1. Küçük Jestler: Eşinizin sevdiği bir yemeği hazırlamak ya da hiç beklemediği bir anda ona teşekkür etmek, sevginizi göstermenin basit ama etkili yollarıdır. Bu tür jestler, sevgi bağlarını güçlendirir.
  2. Fedakarlık Yapmak: Yorgun olduğunuz halde eşinize ev işlerinde yardım etmek ya da onun dinlenmesi için kendi işlerinizi ertelemek, evliliğe verdiğiniz değeri gösterir.
  3. Kırıcı Olmaktan Kaçınmak: Tartışma sırasında haklı olsanız bile, sözlerinizi öfke yerine sevgiyle seçmek, merhametin somut bir göstergesidir.
  4. Destekleyici Olmak: Eşinizin bir hedefi ya da hayali olduğunda, ona destek olmak ve cesaret vermek, evlilikte huzuru artırır.
  5. Ortak Zaman Geçirmek: Günün yoğunluğunda bile birlikte bir çay içmek, kısa bir yürüyüş yapmak ya da birlikte dua etmek, sevgi ve huzuru büyüten adımlardır.

Bu tür davranışlar, sevgi ve merhameti canlı tutacaktır.

Kadınlar Allah’ın Emanetidir

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Veda Hutbesi’nde şöyle buyurmuştur:
“Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu konuda Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız.”

Kardeşlerim, bu hadis çok derin bir manaya sahiptir. Kadınlar, Allah’ın bize birer emanetidir. Bir emanet nasıl korunur? Ona hassasiyet göstererek, değer vererek ve asla haksızlık etmeyerek. Bir eş, diğer eşin hakkına riayet etmekle yükümlüdür. Allah katında huzura kavuşmak isteyen, önce eşinin gönlünü hoş tutmalıdır.

Peki, biz bu emaneti nasıl koruyacağız? Bunun yolu adalet, sevgi ve güzel ahlaktır. Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
“Müminlerin iman bakımından en mükemmeli, ahlakı en güzel olanıdır. Sizin en hayırlınız da ailesine karşı en hayırlı olanınızdır.” (Tirmizi, Menakıb, 63)

Eşimize karşı nasıl davrandığımız, bizim imanımızın ve ahlakımızın bir göstergesidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en iyi olanınızdır” (Tirmizi, Menakıb, 63) buyurarak, eşimize iyi davranmanın ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır. Çünkü eşine sevgi, saygı ve anlayışla yaklaşan bir kişi, hem ahlaken hem de iman açısından güçlü bir duruş sergiler.

Örneğin, eşinin yorgun olduğunu fark eden bir kişi, onun yükünü hafifletmek için ev işlerinde yardımcı olabilir veya ona dinlenmesi için fırsat tanıyabilir. Bu, yalnızca bir fedakârlık örneği değil, aynı zamanda sevgi dolu bir imanın yansımasıdır.

Bazen eşler arasında anlaşmazlıklar yaşanabilir. Böyle durumlarda öfkeyi kontrol etmek, kırıcı sözlerden kaçınmak ve yapıcı bir tavır sergilemek, İslam ahlakının önemli bir parçasıdır. Peygamberimiz’in (s.a.v.) tavsiye ettiği sabır ve merhamet, bu tür durumlarda rehber olmalıdır.

Eşimize vakit ayırmak da ahlakımızın bir göstergesidir. İş yoğunluğuna rağmen eşine zaman ayıran, onun duygularını dinleyen ve onu anlamaya çalışan bir kişi, evlilikte sevgi ve güveni artırır. Unutmayalım ki, eşine iyi davranmak, sadece bir aile sorumluluğu değil, aynı zamanda Allah’ın rızasına vesile olan bir ibadettir.

Sorunlar Kaçınılmazdır, Çözüm Merhamettir

Değerli kardeşlerim,
Hayatta hiçbir ilişki sorunsuz değildir. Eşler arasında zaman zaman anlaşmazlıklar, fikir ayrılıkları veya tartışmalar olabilir. Ancak önemli olan, bu durumlarda ne yaptığımızdır. Allah Teala Nisa Suresi 19. ayette şöyle buyuruyor:
“Kadınlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmadıysanız, bilin ki, sizin hoşlanmadığınız bir şeyde Allah çok hayır yaratmış olabilir.”

Bu ayet, bize sabırlı olmayı ve eşlerimize daima iyi davranmayı öğretiyor. Sabır, evliliğin temel taşlarından biridir. Çünkü sabır, sevginin en güzel sınavıdır. Eğer bir hata gördüğümüzde sabırla yaklaşabilirsek, o hatayı düzeltmek için bir fırsat doğar.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur:
“Kadınlar hakkında birbirinize hayırlı olmanızı tavsiye ediyorum. Çünkü onlar sizin yanınızda (Allah’ın) emanetleridir.”

Eşlerimizin kusurlarını büyütmek yerine onları sevgiyle düzeltmek, aramızdaki bağı kuvvetlendirecektir. Unutmayalım ki, evlilik iki insanın birbirini tamamlamasıdır. Hiçbirimiz mükemmel değiliz.

Güzel Söz ve Affetmek

Kardeşlerim,
Eşler arasındaki huzurun en önemli unsurlarından biri, güzel sözdür. Kur’an-ı Kerim, İsra Suresi 53. ayette şöyle buyurur:
“Kullarıma söyle: En güzel olan sözü söylesinler. Çünkü şeytan, aralarına fitne sokar.”

Eşler olarak, birbirimize güzel sözlerle yaklaşmalı, kırıcı ifadelerden kaçınmalıyız. Çünkü bir söz, bazen yıllarca sürecek bir kırgınlığın kapısını açabilir. Ama aynı zamanda bir güzel söz, yılların yorgunluğunu silebilir.

Ayrıca affetmek de evliliğin temel taşlarından biridir. Peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyor:
“Allah affeden kulunu sever.”

Eşimiz hata yaptığında onu affetmek, bizim yüceliğimizdir. Affetmek, sadece karşıdaki kişiyi bağışlamakla kalmaz, aynı zamanda kendi iç huzurumuzu da sağlar. Kalpten kin ve öfkeyi atmak, insanın ruhunu hafifletir ve ona gerçek anlamda huzur verir. Çünkü kin ve öfke, insanın kalbini kirletir ve ruhunu yorar. Affetmek, bir büyüklük ve olgunluk göstergesidir. Kendi hatalarını bilen ve affedilmek isteyen bir insan, başkalarının hatalarını da affedebilmelidir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim, Allah için affederse, Allah da onu affeder.” (Tirmizi) Bu hadis, affetmenin ne kadar değerli ve önemli olduğunu açıkça ifade eder. Evlilikte affetmek, ilişkinin daha sağlam ve uzun ömürlü olmasını sağlar. Eşler arasındaki sevgi, her affedişte biraz daha büyür, güven yeniden pekişir ve aradaki bağ güçlenir. Bu yüzden, affetmek yalnızca başkalarını değil, kendimizi de özgür kılar.

Eşlerin Birbirine Güvenmesi

Ey kardeşlerim,
Bir evlilikte güven olmazsa, huzur da olmaz. Güven, evliliğin direğidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), güvenilir olmayı imanla ilişkilendirmiştir. O şöyle buyurur:
“Mümin, kendisiyle huzur ve güven duyulan kimsedir.” (Tirmizi, İman, 12)

Bizler eşlerimizin bize duyduğu güveni korumalıyız. Güven, bir evliliğin en önemli yapı taşlarından biridir. Çünkü güven olmadan, sevgi de zamanla zayıflar, saygı ise yerini şüphelere bırakır. Eşler arasında güven, sadakat, dürüstlük ve şeffaflık ile inşa edilir ve korunur. Sadakat, eşlerin birbirine karşı olan bağlılıklarının ve verdikleri sözlerin bir göstergesidir. Bir eş, diğer eşin kalbine sadakatle yaklaşırsa, o kalp kendini güvende hisseder.

Dürüstlük ise güvenin olmazsa olmazıdır. Dürüstlük, sadece yalan söylememekle sınırlı değildir; aynı zamanda eşine karşı açık olmak, duygularını ve düşüncelerini saklamadan ifade etmek anlamına gelir. Eğer bir kişi eşine karşı dürüst değilse, o ilişkide er ya da geç çatlaklar oluşur. Çünkü yalanın olduğu yerde güven sarsılır ve huzur yerini endişeye bırakır.

Şeffaflık da evliliğin temel direklerinden biridir. Evlilik, ortak bir hayat kurmak demektir. Ortak bir hayatta, sırlar ve gizlilikler değil, açıklık ve samimiyet olmalıdır. Şeffaflık, eşlerin birbirine her konuda güvenebilmelerini sağlar. Maddi meselelerden günlük yaşantıya, planlardan hayallere kadar her konuda açık ve net olmak, evlilikte şeffaflığın bir göstergesidir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), müminlerin güvenilir olmasının imanla doğrudan ilişkili olduğunu şöyle ifade etmiştir:
“Mümin, kendisiyle huzur ve güven duyulan kimsedir.” (Tirmizi, İman, 12)

Bir eş, diğerine güveniyorsa, o yuvada huzur vardır. Ancak bu güven, sürekli olarak korunmalı ve tazelenmelidir. Şüphe, evliliğin en büyük düşmanlarından biridir. Şeytan, eşlerin arasına fitne sokmak için genellikle şüpheyi kullanır. Şüpheler, gerçeği gölgeleyen ve zamanla eşler arasındaki bağı zayıflatan karanlık bir örtüdür. Bu nedenle Allah, İsra Suresi 53. ayette şöyle buyurur:
“Kullarıma söyle: En güzel olan sözü söylesinler. Çünkü şeytan, aralarına fitne sokar.”

Eşler olarak, aramızda güvenin zedelenmesine neden olabilecek söz ve davranışlardan sakınmalıyız. Birbirimizi suçlamak, gereksiz kıskançlıklarla huzursuzluk çıkarmak, ya da geçmişte yapılan hataları sürekli gündeme getirmek, güveni zayıflatan durumlardır. Bunun yerine, eşler arasında sevgi dolu ve olumlu bir iletişim geliştirilmelidir.

Unutmayalım ki, bir eş diğerine güven duyduğunda, bu sadece o yuvanın huzurunu değil, aynı zamanda çocukların da güvenli bir ortamda büyümesini sağlar. Güven dolu bir aile ortamında yetişen çocuklar, hayatta daha sağlam adımlar atar. Eşler arasındaki güven, aslında tüm aileyi etkileyen bir zincirin halkasıdır.

Güveni korumak ve geliştirmek, evliliğin devamı için hayati önem taşır. Güvenin var olduğu bir evlilikte, sevgi büyür, saygı artar ve huzur daim olur. Çünkü güven, iki kalp arasında sağlam bir köprüdür. Bu köprü ne kadar güçlü olursa, eşler o kadar yakın olur ve evlilik de o kadar sağlam temeller üzerine kurulur.

Evlilikte Ortak İbadet ve Dua

Kardeşlerim,
Evliliğimizi kuvvetlendiren bir diğer unsur da ortak ibadettir. Allah, Furkan Suresi 74. ayette şöyle buyuruyor:
“Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve nesillerimizden göz aydınlığı olacak kimseler lütfet ve bizi takva sahiplerine önder eyle.”

Birlikte yapılan ibadetler, eşler arasındaki sevgi bağını güçlendirir. Evliliğimizin bereketlenmesini istiyorsak, namazı birlikte kılmalı, Kur’an’ı birlikte okumalı ve dua etmeyi asla ihmal etmemeliyiz.

Çocuklara Örnek Olmak

Değerli kardeşlerim,

Eşler arasındaki huzur, sadece çiftlerin mutluluğunu değil, ailede büyüyen çocukların geleceğini de derinden etkiler. Huzurlu bir aile ortamında yetişen çocuklar, güven duygusuyla büyür ve hayatta daha sağlam adımlar atarlar. Sevgi, saygı ve anlayışla dolu bir yuvada yetişen bir çocuk, ileride kendisi de sevgi dolu ilişkiler kurar ve sağlıklı bir birey olur.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), aile hayatımızda örnek almamız gereken en güzel rehberdir. O, eşlerine karşı sevgi dolu, sabırlı ve anlayışlı bir eşti. Hiçbir zaman eşlerini incitmedi ve onlarla güzel bir iletişim kurdu. Peygamberimiz, aynı zamanda çocuklarına karşı son derece şefkatliydi. Torunlarıyla oynar, onlara zaman ayırır ve sevgi dolu davranışlarıyla bir baba ve dede olarak örnek olurdu.

Eşler arasındaki huzur, çocukların kişilik gelişimini doğrudan etkiler. Ebeveynler arasında yaşanan sevgi ve uyum, çocukların hayata daha pozitif bakmasını sağlar. Bu nedenle, evlilikteki huzurun sadece bir çiftin mutluluğu değil, tüm ailenin geleceği için önemli olduğunu unutmamalıyız.

Peygamber Efendimizin Evlilikte Örnek Tutumu: Sevgi, Saygı ve Şefkat

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), eşleriyle olan ilişkilerinde sevgi, saygı ve anlayışı en güzel şekilde sergilemiştir. Onun aile hayatı, bizler için rehber niteliğindedir. İşte bu örneklerden bazıları:

1. Hz. Aişe ile Koşu Yarışı: Bir sefer sırasında Peygamberimiz, eşi Hz. Aişe ile şakalaşarak koşu yarışı yapmıştır. İlk yarışta Hz. Aişe kazanmış, sonraki yarışta ise Peygamberimiz öne geçmiştir. Bu davranışıyla Efendimiz, eşleriyle olan ilişkilerinde neşeyi ve samimiyeti ön plana çıkarmıştır.

2. Hz. Hatice’ye Olan Sadakati: Peygamberimiz, ilk eşi Hz. Hatice’ye derin bir sevgi ve bağlılık göstermiştir. Onun vefatından sonra bile Hz. Hatice’yi sık sık anmış, ona olan sevgisini dile getirmiştir. Bu tutumu, eşine olan sadakatinin ve vefasının bir göstergesidir.

3. Eşlerine Yardımcı Olması: Peygamber Efendimiz, ev işlerinde eşlerine yardımcı olurdu. Kendi elbisesini tamir eder, ayakkabısını onarır ve ev işlerine katkıda bulunurdu. Bu davranışıyla, eşlerine olan saygısını ve mütevazılığını göstermiştir.

4. Hz. Safiyye’ye Gösterdiği Şefkat: Bir yolculuk sırasında Hz. Safiyye ağladığında, Peygamberimiz onun gözyaşlarını silmiş ve teselli etmiştir. Bu davranışı, eşlerine karşı ne kadar şefkatli ve anlayışlı olduğunu gösterir.

Bu örnekler, Peygamber Efendimiz’in eşleriyle olan ilişkilerinde sevgi, saygı, şefkat ve anlayışı nasıl dengelediğini göstermektedir. Onun aile hayatı, bizler için en güzel rehberdir.

Sonuç

Kardeşlerim,
Evlilik bir nimettir, ancak bu nimeti korumak bizim gayretimize bağlıdır. Eşler olarak, birbirimize sevgi, saygı, sabır ve anlayışla yaklaşmalıyız. Unutmayalım ki, evlilik bir sınavdır. Bu sınavı başarıyla geçmek için Allah’a yönelmeli, Peygamber Efendimiz’in örnekliğinden ilham almalıyız.

Allah, bizlere huzurlu yuvalar nasip etsin. Eşlerimizi ve çocuklarımızı göz aydınlığımız eylesin. Aramızdaki sevgiyi, muhabbeti ve rahmeti daim kılsın.

Amin.

Yazar: Yönetici

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir