Mİ’RAC KANDİLİ DUASI
Allâhım! Senin rızanı umarak, huzuruna geldik, elimizi açtık, boynumuzu büktük bizi kapından boş çevirme.
Bu mi’rac gecesinde rahmetinin sağanak sağanak yağdığı bu mübarek zamanda boynumuzu bükerek, duayı müminin en samimi ibadeti bilerek, sığınılacak tek kapının “Senin kapın” olduğunu hissederek sana geldik.
Yârab!
“İyyâ kena’büdü ve iyyâ kenestaîn!”
Yalnız sana ibadet ediyor ve yalnız senden yardım dileğimizi arz ediyoruz! Tek sığınağımızsın sensin! Ve sen bize şah damarımızdan daha yakınsın!
Sen “SEM’İ”sin, dualarımızı işitensin!
Sen “BASİR”sin, bizi gören ve gözetensin!
Kapına geldik bu mirac gecesinde ! Bu güzel gecede sana ellerini ve gönüllerini açan mü’minlerle birlikte el açtık, dualarımızın kabulü için vesile kıldık, bu aciz ellerimizi kudretinle tut Rabbim, geri çevirme!
Sen “Rab”sın biz ise “Kul” . Eksiğimiz günahımız çok. Ama senin “kulun” olmaktan şeref duyanlardanız Yarab.
Bu mirac gecesinde bizim ellerimizi de, ellerini sana açıp yalvaran, milyonlarca güzel el arasına kat, onların arasında, duası Kabul olanların yüzü suyu hürmetine bu aciz kullarının dualarını da kabul eyle Yarabbi!
Bu mirac gecesinde Kabe’de, tavafta olup, gönlü seninle olanların, Mültezemde yaşlı gözlerle sana sığınanların, Ravza’da Yeşil Kubbe önünde sevgili Habibinin huzurunda sana el açanların dualarına kat bizim dualarımızı da!
Ve kabul eyle Yarabbi!
Sana amellerimizle gelmeye yüzümüz yok… Allahım, tek sermayemiz SENİ ve Resulünü SEVEN YÜREĞİMİZ. Senin Sevgine, VEDÛD ismine sığınarak geldik huzuruna,
Sen “sevdalılar” arasına kat bu aciz yürekleri de Yarabbi.
SEVGİNİN ESAS KAYNAĞI olan Rabbimiz!
Biz ahir zaman ümmetiyiz. yetimiz, öksüzüz Yârab. Yüreğimiz yangınlarla dolu, ancak öğrendiklerimizle o gül Nebiyi hiç göremeden, ona ümmet olmaya ve yolunda yürümeye çalışıyoruz.
Habibini hiç görmedik Allahım.
O’nun sahabelerine olan sevgisini ve onların da o gül nebiye (s.a.v.) olan sevgilerine şahit olamadık. Asr-ı saadetteki “muhabbet” atmosferinden fersah fersah uzaklarda, asırlar ötesinde, sevgisizlikten çöle dönmüş gönüllerimizle yol almaya çalışıyoruz Allahım!
Sen sinelerimizi sevgine ve habibine, VEDÛD isminin tecellileriyle aç Allah’ım!
Allah’ım, şu aciz kulların senin cenneti kazanmaları için açtığın yollardan habersizler.
Dünyada tattıkları azıcık bir keyfi ahirete tercih ediyorlar!
Ebedi zevklerden habersiz yaşıyorlar Allah’ım.
Sen sineleri sevgine aç Allah’ım!
Aç Allah’ım aç da, seninle yaşamanın, “senin için” yaşamanın, bu geçici dünyayı, uhraya basamak yapmanın ne demek olduğunu anlayalım Allah’ım!
Sevginle bak bize Rabbim!
Sevginle yol göster bize Rabbim!
Seni bilen, seni seven mutlu olur Yarabbi, iç huzuru bulur Allahım, gerçek kurtuluşa erer. Sen bizi kurtuluşa eren zümreden eyle Ya Rabbi!
Bildir kendini bize, buldur kendini bize!
Sen Alemlerin Sultanı, her şeyin sahibi olan Rabbimiz;
Şeytan, dünyada saltanat kurmuş. “PARA” tuzaklarıyla “MAKAM” tuzaklarıyla, “ŞÖHRET” tuzaklarıyla insanları aldatıyor Rabbim,
Sen koru bizleri varlığın şerrinden, zenginliğin azdırmasından sana sığınırız. Bizleri verdiğin dünya nimetlerini senin yolunda harcamaktan zevk alan kullarından eyle!
Müslüman kardeşinin maddi, manevi sıkıntılarına ilaç olan, böylece aralarındaki dostluk ve muhabbeti pekiştirerek, Allah kendi yolunda kenetlenmiş bir bina gibi saf bağlayarak çarpışanları sever” ayetindeki müslümanlar gibi olmayı nasib eyle.
İçimize öyle bir merhamet ver ki Allahim, “Rahim” isminin tecellileri ile saadet asrındaki sahabeler gibi birbirimizi sevelim.
Bizi birbirimize sevgili, düşmanlarımıza karşı kuvvetli kıl Allahım!
“Kişi mümin kardeşine dua edince, kendisine bir melek tahsis edilir, o melek de ellerini açarak, “Yarabbi bu kuluna kardeşi için istediklerini misliyle ver” diye dua eder diyen Peygamber buyruğu ile şereflenenlerden eyle Allah’ım.
Şeytan kullarını azdırmada öyle ileri gitti ki, kullarına SINIRLARINI unutturdu. Kulların asıl vazifelerini unuttular. Anneler, babalar unutuldu Allah’ım.
Geçmişte “hayır dua” eden ebeveynin yerini gözü yaşlı evlatlarından şikayetçi anne babalar aldı.
Sen İsra suresisinde bizlere şöyle ferman ediyorsun:
Ana babaya güzellikle muamele edin. Eğer onlardan bir veya ikisi senin yanında ihtiyarlık haline ulaşırsa sakın onlara “Öf” bile deme ve onları azarlama, ikisine de iyi ve yumuşak söz söyle” ilahi buyruğunun gölgesinde, kıyamet günü gölgelenenlerden eyle bizi Allahım.
İnsanoğlunun korumakla mükellef olduğu o ilk dairede, ailesinde “en iyi eş” olan, en iyi anne ve baba olup evlatlarını en iyi şekilde yetiştirenlerden olmamızı nasip eyle.
“Cebrail (A.S.) öylesine komşu hakkından bahsetti ki, komşunun komşuya mirasçı olacağından korktum” diyen iki Cihan Serverinin yolunda, Komşusu aç iken tok yatanlardan değil, gönül ve fikir dünyasındaki açlığını da giderenlerden eyle Allahım!
Allah’ım kederi ve hüznü bizden gidermeni istiyoruz.
Ayıplarımızı örtmeni umuyoruz.
Ayağımızı kaydırma Allah’ım.
Düşmanlık etmekten, düşmanlığa maruz kalmaktan sana sığınıyoruz.
Bizi tövbesi kabul olan kulların arasına dahil etmeni bekliyoruz. Gözyaşlarımızla günahlarımızın kirlerinden bizi arındırmanı istiyoruz.
Bu mübarek gününde, el açmış yalvaran halimizle bize çokça rahmet eyle…
Kalbimizi sevginle yaşat Rabbimiz…
Ey Rabbimiz!
Bu mübarek vaktin sonuna geldiğimizde hayatımız daha çok güzelleşsin diye Sen bize yardım eyle.
Son nefesimizi verene kadar bizi yolundan ayırma…
Seni anmak için, sana gelmek için kalbimiz hazır olduğunda, son nefesimizi verirken Kelime-i Şehadet getirerek; ‘Eşhedu en lâ ilâhe illellâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Resûlühü’ diyerek huzuruna gelebilmeyi bizlere nasip et.
Huzurundan ayrılmadan bütün hatalarımızı affet.
Adımlarımızı sağlamlaştır.
Ey dostların dostu, ey tek tesellimiz… Aşkınla yaşat bizi… Aşkınla al emanetini…
Ya Rabbi!
Bizi Sırat-ı Müstakim üzere daima eyle. Şeytanın kalbimize girip bizi saptırmasına fırsat verme. Zikrinle kalplerimizi nurlandır, sevginle kalplerimizi doldur, rahmetini bizden esirgeme.
Bazı yüzlerin ağarıp, bazılarının kararacağı o günde, yüzleri ak, gönlü pak olan; sevgili Peygamberimizin hamd sancağı altında toplanan mesut ve bahtiyar kullardan olmayı, onlarla cennete girmeyi ve cemalini seyretmeyi bizlere nasip eyle.
Ey Mevla’mız! Mülkün sahibi sensin. Dilediğine mülkü verir, dilediğinden alırsın. Hayır, senin elinde, sen her şeye kadirsin. Kalplerimizi doğru yola ilettikten sonra bir daha eğriltme. Sen lütufkârsın, istediğini verensin. Bize dünyada da ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru.
Sen affedicisin, affı seversin; bizi affeyle. Bizi korktuklarımızdan emin kıl, umduklarımıza ulaştır.
Ya Rabbi!
Bizi ve neslimizi İslam’a ve Kur’an’a bağlı insanlar eyle. Bizi Müslüman olarak yaşat, Bizi İslam’dan ayırma, Müslüman olarak ölmeyi nasip eyle. Gönlümüzdeki İslam nurunu söndürmek isteyenlere fırsat verme. Hakkı, hak olarak görmeyi ve ona uymayı, batılı batıl olarak görmeyi ve ondan kaçınmayı bizlere nasip eyle.
Ey Yüce Rabbimiz! Okuduğumuz Mevlid-i şerifi, sureleri, âyetleri ve salâvat-ı şerifeleri dergâh-ı ulûhiyetinde kabul eyle.
Hâsıl olan sevabı, peygamberlerin ilki Hz. Âdem ile sonuncusu Hz. Muhammed Mustafa (a.s) ve her ikisi arasında gelmiş-geçmiş bütün peygamberlerin mübarek ruhlarına hediye eyledik kabul eyle. Sevgili Peygamberimizin âlinin, ezvacının, ashabının ve etbaının ruhlarına hediye eyledik vasıl eyle.
Evliyanın, asfiyanın, âlimlerimizin ve ahirete imanla gitmiş müminlerin ruhlarına hediye eyledik vasıl eyle. El açarak duamıza âmin diyen bütün kardeşlerimizin geçmişlerinin ruhlarına hediye ediyoruz, kabul eyle.
Şu mübarek gecede, ellerini açan mü’min ve mü’mine kardeşlerimizin, ahirete göç eden anne, baba, eş ve çocuklarının da ruhlarına bağışlıyoruz, onları da haberdar eyle.
Allah’ım! Gönderdiğin Kur’ân hürmetine… Bütün sevdiklerin hürmetine, habibin Hz Muhammed Mustafa (a.s) hürmetine dualarımızı kabul eyle.
“ Allah’ım; Recep ve Şaban ayını bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a kavuştur.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I/259)
Üç ayları bizler için yeniden dirilişe vesile kıl.
Yapmış olduğumuz duaları Kâbetullah’ta, Arafatta, Ravza-i Mutahhara’da yapılan ve kabul olan dualara ilhak eyle..
Âmin! Bi hurmeti Seyyidi’l-Murselin, ve’l-Hamdü lillâhi Rabbi’l-Âlemîn el-fatiha