Kur’anda Geçen İsimler
Çocuğunuz Mu Olacak?
Ne güzel bir haber,
Allah analı-babalı-imanlı olarak büyütmeyi nasip etsin.
Siz de anne-baba oluyorsunuz artık veya bu sevinci tekrar yaşamaya hazırlanıyorsunuz.
“Acaba çocuğuma hangi ismi koysam” diye kafanız çok mu karışık?
O halde bu yazıyı okumadan çocuğunuza isim koymayın.
Yazıda Okuyacağınız Konu Başlıkları:
- İSLÂM’A GÖRE ÇOCUĞA NASIL İSİM VERİLİR?
- DOĞDUĞU İLK GÜN ÇOCUĞA İSİM VERMEK GEREKİR Mİ?
- İSLAM’DA ÇOCUĞA AD – İSİM KOYMA
- İSLAM’DA ÇOCUĞA İSİM KOYMA HAKKI KİME AİTTİR?
- MÜSTEHAP (BEĞENİLEN, TAVSİYE EDİLEN, SEVAP KAZANDIRAN) İSİMLER
- HARAM İSİMLER
- MEKRUH ADLAR – İSİMLER
- MUBAH (HELAL) ADLAR
- PEYGAMBERİMİZİN İSİM VERMEYE VERDİĞİ ÖNEM
- ALLAH’IN İSİMLERİ ÇOCUĞA VERİLİR Mİ?
- KUR’ÂN’DA GEÇEN ERKEK İSİMLERİ
- KUR’ÂN’DA GEÇEN KIZ – KADIN İSİMLERİ
İSLÂM’A GÖRE ÇOCUĞA NASIL İSİM VERİLİR?
Çocuğa verilen isim, hem dünyada hem de ahirette geçerli olacaktır. Hazreti Muhammed (s.a.v.) Efendimiz sadece çocukların değil, erişkinlerin ismiyle de alâkadar olmuş, hoş olmayan isimleri değiştirmiştir.
Ezan Ve kamet çocuğa uygulanan ilk îman telkinidir. Çünkü ezanın mânâ ve muhtevâsında tekbir, tevhid, nübüvvet ve namaz gibi dinin esasları bulunmaktadır. Yeni doğan çocuğu, usûl olarak babası veya kim ismini verecekse sağ kulağı göğse denk olacak biçimde kucağına alır. Normal sesle ezan okur. Daha sonra aynı şekilde sol kulağına kamet okur ve daha sonra da ‘Yavrum, senin ismini (Kasım, Ali, Hasan…)vesaire koyduk. Allah sana bolluk versin, ilim versin, irfan versin, islami bir hayat nasip etsin…. şeklinde dua eder.
Ebû Râfi (ra) anlatıyor: ‘‘(Hazreti) Ali’nin oğlu (r.a.) Dünyaya gözlerini açtığı vakit Peygamberin onun kulağına ezan okuduğunu gördüm.’’ (Ebu Davud, Edeb, 107 – 116, (5105); Tirmizî, Edahî, Bab 17, Hadis no: 1514; Ahmed b. Hanbel, VI / 9,291) Tirmizî hadisin sahih olduğunu söylese de öbür muhaddisler zayıf olduğunu delillendirmişlerdir.
DOĞDUĞU İLK GÜN ÇOCUĞA İSİM VERMEK GEREKİR Mİ?
İslâmî eserlere göre çocuğa doğumunun üçüncü, bazılarında ise yedinci günü ad verilir. Hazreti Muhammed (s.a.v.) Efendimiz, Mâriye validemizden doğma oğlu İbrahim için, “Bu gece bir oğlum oldu, O’na atam İbrahim’in adını verdim” buyurdu. (Müslim, Fedâil, 62 (2315); Ebû Dâvûd, Cenâiz, 24)
Âlimlerin ekserisi yeni doğan çocuğa yedinci günde ad vermenin daha fazîletli bulunduğu görüşüne varmıştır. Enes b. Mâlik naklediyor:
“Sadece doğduğu ilk günde çocuğu ad vermenin câiz olduğuna delâlet eder. Ama müstehap olduğuna delâlet etmez.” (el-Muğnî, c: 9, s: 356)
İSLAM’DA ÇOCUĞA AD – İSİM KOYMA
Yeni doğan çocuğa veya ihtida eden kimseye İslâmî geleneklere göre ad verilir. Varlıkların sembolü demek olan adların ilk kez Allah Teâlâ tarafından hazreti Adem’e (a.s.) öğretildiği bilinir.
Türklerin İslâmiyet’i kabulünden önce, animist inançta olmalarının ve tabiatta kimi varlıklara tapınmalarının tesiri ile, başlangıçtaki Türk isimleri yırtıcı hayvan, kuş ve dış tesirlere dayanıklı maddelerden seçilmiş, çocuklara Bozkurt, Arslan, Şahin, Doğan, Timur (Demir), Kaya ve Gökhan gibi adlar verilmiştir. Bu adlar çocukluk ve gençlik dönemlerinde olmak üzere iki safhada verilirdi. Doğumun derhal peşinden çocuğa isim verilmez, bir yaşına girdikten sonra, Türk âdetlerine göre kocaman bir şölen (toy) yapılır ve bu şölene katılanların en yaşlısı çocuğa belirlenen ismi koyardı.
Gençlik çağında alınan adlar, gösterilen bir kahramanlıktan sonra, hazırlanan bir toy merasiminde ve ileri gelen birisi vasıtası ile verilirdi. Bu vaziyet Dede Korkut Kitabı’nda, “Bir oğlan kafa kesmese kan dökmese isim komazlardı” diye anlatılmıştır. Gene burada belirtildiğine göre Bayındır Han’ın oğlu Boğaç, adını bir boğa öldürdükten sonra almıştır.
İslâmiyet’ten önceki Araplar da, hayatın zorlukları ve bilhassa hasım karşısında dayanıklı, kuvvetli ve yürekli olması, düşmanın gönlüne korku salması istek ve hayaliyle çocuklarına Galib, Zâlim, Mukatil (savaşçı), Esed, Leys (arslan), Zi’b (kurt), Hacer (taş), Sahr (kaya) gibi adlar koymuşlardır.
Gene bu devrin Araplarında her ferdin, adından başka bir de ilk erkek çocuğuna bağlı olarak baba olduğunu belirten bir künyesi, o şahsın kimin veya kimlerin çocuğu olduğunu gösteren bir nesebi ile o kimsenin doğduğu ve yaşadığı yeri veya mezhebini belirten bir nisbe’si, bazan da mesleğini açıklayarak şahsın daha iyi tanınmasını hizmet veren bir de lakab’ı bulunmakta idi. Bunlardan başka, hükümet ve bilim adamlarına sultan, imam, şeyh, hacı, hâfız gibi mansıp’lar verilmekteydi.
İslâmî Eserlerde çocuğa isim koymanın zamanı üzerinde durulmuş ve kimi rivayetlerde doğumunun üçüncü, bazılarında ise yedinci günü isim koymak için en müsait vakit olarak gösterilmiştir. Bununla birlikte Hazreti Peygamber’in Mâriye’den doğma oğlu İbrâhim için, “Bu gece bir oğlum doğdu, ona dedem İbrâhim’in adını verdim” (Ebû Dâvûd, “Cenâiz”, 24) dediği, dolayısıyla doğumun birinci günü isim koyduğu bilinmekte ve bu yöndeki rivayetler diğerlerine nisbetle daha sahih kabul edilmektedir.
İSLAM’DA ÇOCUĞA İSİM KOYMA HAKKI KİME AİTTİR?
Bir kez dahi olsa sesi duyulduktan sonra ölen çocuğa isim konulacağına, yıkanıp kefenlendikten ve namazı kılındıktan sonra defnedileceğine dair Ebû Hanîfe’nin ictihadı ile, ölü doğsa dahi ona isim konup yıkanacağını belirten Ebû Yûsuf’un kanaati, çocuğa doğduğu gün isim konulmasının lüzumlu olduğunu göstermektedir.
İsim koymak için hadislerde tavsiye edilen akîka kurbanı kesilecekse bunun doğumun yedinci gününe kadar tehir edilebileceği, böyle bir tören yapılmayacaksa daha evvel isim koymanın müsait olabileceği belirtilmiştir.
İslâm’da çocuğa isim seçme ve isim koyma hakkı babaya aittir. Baba ölmüş veya hukukî tasarruflarda bulunmaktan menedilmişse bu hakkı ana kullanır. Doğumundan evvel babasını kaybeden hazreti Peygamber’in isimini annesi Muhammed olarak seçmiş ve bu isimi dedesi peygamberimize vermiştir.
Çocuğa İsim seçilirken gayet titiz davranılması gerektiğini belirten Hazreti Peygamber, “Siz kıyamet gününde hem kendi adınızla, hem de babalarınızın adıyla çağırılacaksınız; bu nedenle kendinize güzel adlar koyun” buyurmuştur (Ebû Dâvûd, “Edeb”, 61; Müsned, V, 194). İslâm hukukçuları bu nevi hadisleri dikkate alarak isim seçimi ile alakalı kimi hükümler tesbit etmişlerdir.
MÜSTEHAP (BEĞENİLEN, TAVSİYE EDİLEN, SEVAP KAZANDIRAN) İSİMLER:
Söyleniş ve mâna güzelliği taşıyan, Allah dostlarını hatırlatan adlardır. Hazreti Peygamber, Allah’a kulluk manasına gelen Abdullah ve Abdurrahman gibi isimlerin Cenâb-ı Hakk’ı memnun edeceğini söylemiş (Buhârî, “Edeb”, 105-106; Müslim, “Âdâb”, 2), çocuklara Peygamber adlarının verilmesini tavsiye etmiş (Buhârî, “Edeb”, 109; Ebû Dâvûd, “Edeb”, 61) ve kendi adının da – künyesiyle beraber olmamak şartıyla – alınabilmesine izin vermiştir (Müslim, Âdâb”, 1).
Onun bu tavsiyeleri Müslümanlar tarafından bu isimlerin her yerde yayılmasını sağlamıştır. Türkler Hazreti Peygamber’e karşı duydukları derin saygı ve sevgi sebebiyle, onun adını aynen almayı bir nevi saygısızlık addetmişler ve Muhammed adını Mehmed olarak kullanmışlardır. Gene ona nisbet edilen Ahmed, Mahmud, Hâmid ve Mustafa adlarının Müslüman toplumlar içinde fazla yaygın bulunduğu bilinmektedir.
HARAM İSİMLER:
Allah’tan başkasına kulluk mânası taşıyan isimleri isim olarak koymak haram sayılmıştır. İslâm’ın mukaddes saydığı şeylere kulluk mânası taşıyanlar da böyledir. Nitekim hazzeti Peygamber, Abdülkâ‘be (Kâ‘be’nin kulu) adlı birinin ismini değiştirmiştir. Cenâb-ı Hakk’a mahsus olan isimlerin “abd” kelimesiyle beraber olmaksızın insanlar için kullanılması, zâhirî mânada da olsa tevhid inancını zedeler mahiyette görüldüğünden tasvip edilmemiştir.
Arap olmayan islamdaşların ve bilhassa Türkler’in Raûf, Kadîr vb. İsimleri kullanmaları, Abdürraûf, Abdülkadîr terkiplerini telaffuz etmenin güçlüğünden kaynaklanmış olmalıdır. Arapların Abdullah yerine Abduh adını kullanmasına benzeyen bu ad kısaltması tevhid inancını zedeleyici bir mahiyet taşımaz.
MEKRUH ADLAR – İSİMLER:
Hz. Peygamber, putperestliği andıran ve İslâm âdâbına uymayan adların değiştirilmesini tavsiye etmiş, kendisi de “isyankâr” anlamına gelen Âsıye (عاصية) adındaki bir kızın ismini Cemîle, “elem, keder” anlamına gelen Hazn adlı bir sahâbînin adını da Münzir olarak değiştirmiştir.
Peygamber’in hanımlarından olan Zeyneb’in ve ayrıca Ümmü Seleme’nin kızı Zeyneb’in adları Berre idi. Resûlullah “cömert, dürüst, itaatkâr” demek olan bu ismin bir insanın kendini tezkiyesi anlamına geldiğini söyleyerek onlara Zeyneb adını vermiştir. Ayrıca Firavun, Karûn gibi zalimlerin adlarını almayı da menetmiştir. Tâhâ, Yâsin gibi kimi sûrelerin başında bulunan harfleri ad olarak kullanmak da hoş karşılanmamıştır.
Hazreti Peygamber’in kimi isimleri umulan iyiliklere işaret sayması nedeniyle olmalıdır ki Türk toplumunda çocuğu yaşamayan kimi aileler nihayet doğan çocuklarına Yaşar, Dursun, fazla çocuğu olanlar sonuncusuna Yeter, Songül; sadece kız çocuklarına sahip olanlar da Döndü, Döne gibi adlar koyarak tefe’ül etmişler ve bu mânaların çocuklarında gerçekleşmesini arzulamışlardır. Bunda herhangi bir mahzur görülmemiştir.
MUBAH (HELAL) ADLAR:
Haram ve mekruh olarak kabul edilen isimlerin dışında kalan isimler mubah sayılır. Cebrâil, Mîkâil gibi melek isimlerinin alınması mubah sayılmış, ancak İmam Mâlik’in bunu müsait görmediği rivayet edilmiştir.
Allah’a mahsus isimlerden olmakla birlikte kullarda da bulunması istek edilen âdil, nâsır, cevad gibi vasıfların tek başına isim alarak alınması mubahtır.
Milliyet itibariyle değişik olan Müslüman bireylerin adları da İslâm inanç ve ahlâkına aksi düşmedikçe değiştirilmemiştir. Selçuk, Alparslan gibi adlar bu kabildendir.
Karahanlı Sultanı Satuk Buğra Han Müslüman olunca Abdülkerim, oğlu Baytaş da Mûsâ adını almışlardır. Bugün Müslümanlığı kabul eden herkes, şahsına Müslüman muamelesi yapılması isteği ve gayri müslimlere benzememe hayaliyle adını değiştirmekte ve bir Müslüman isimi almaktadır.
Hz. Peygamber’in bir kaç adının olsuğunu bizzat belirtmesi (Buhârî, “Menâkıb”, 17; Müslim, “Fezâil”, 124, 125), bir kimsenin bir kaç adının olabileceğini göstermektedir. Çocuğa isim koyarken, Peygamber’den rivayet edildiğine göre, sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okunur. Nitekim Hazreti Peygamber’in, torunu Hasan’ın adını koyarken kulağına ezan okuduğu bilinmektedir. (Tirmizi, “Edâhî”, 16; Müsned, VI, 9, 391, 396) Böylece çocuğun kulağına ilk kez İslâm’ın şiarı olan kelime-i tevhid ile beraber kendi isimi söylenmiş olur.
PEYGAMBERİMİZİN İSİM VERMEYE VERDİĞİ ÖNEM:
Bir hadiste “Sizler kıyâmet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyleyse isimlerinizi güzel yapın.” (Ebu Davud, Edeb 69) buyuran Peygamberimiz, çocuklara ad koyma konusunda fazla titiz davranırdı.
Resûlullah’ın Ad konusundaki hassasiyetini şu hadiste görebiliriz. Yahya bin Said (r.a.) Anlatıyor:
Hz. Peygamber sütü bereketli bir deve hakkında:
“Bunu kim sağacak?” diye sordu. Bir adam ayağa kalkmıştı ki, Rasûlullah adama:
“İsmin ne?” diye sordu. Adam:
“Mürre (acı)” deyince ona “Otur!..” Dedi. Hazzeti Peygamber tekrar:
“Bunu kim sağacak?” diye sordu. Bir bir başka kişi ayağa kalktı, ben sağacağım diyecekti. Hazzeti Peygamber ona da:
“İsmin ne?” diye sordu. Adam: “Harb” deyince, ona da:
“Otur!..” Dedi. Resûlullah:
“Bu deveyi bize kim sağacak?” diye sormaya devam etti. Bir adam daha kalktı. Ona da ismini sordu. O da “Ya’iş” (yaşıyor) cevabını alınca ona, “Sen sağ” dedi. (Taberânî, Mûcem, XXII, 277; Muvatta, İsti’zan 24)
ALLAH’IN İSİMLERİ ÇOCUĞA VERİLİR Mİ?
Allah Teâlâ’nın has isimleri kula ad olarak verilmez. Ancak sıfatları ad olarak verilebilir. Çocuğa Allah’ın isimlerinden verilirken abd başka bir deyişle “Allah’ın kulu, kölesi” ön eki kullanılır. Mesela; Abdullah, Abdurrahman, Abdulbaki, Abdulaziz, Abdussamed gibi. Bu isimlerdeki Rahman, Baki, Aziz ve Samed Allah’ın isimleridir. Bunlar, abd ekini aldığı vakit “Rahman olan Allah’ın kulu”, Azîz olan Allah’ın kulu” anlamlarına gelir.
Peygamberimiz de çocuklara Abdullah ve Abdurrahman isimlerinin konulmasını tavsiye ederdi. Abdullah İbn Ömer radıyallahu anh’tan rivayet edildiğine göre Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurmuştur:
“Allah’a en şirin gelen isimler Abdullah ve Abdurrahman’dır.” (Müslim, Âdâb, 2, (2132); Ebu Dâvud, Edeb 69; Tirmizî, Edeb 64)
KUR’ÂN’DA GEÇEN ERKEK İSİMLERİ:
Abd: Sonuna Allah Teâla’nın sıfatları getirilerek erkek ismi olarak kullanır.
Abd isminin anlamı; Kul, köle, hizmetçi, itaat edici. çoklukla Allah’ın isimleriyle beraber “Allah’ın kulu” halinde kullanılır. Abdullah, Abdurrahman, Abdulkadir gibi…
Âdem: İlk insan ve peygamberdir. Erkek ismi olarak kullanır.
Adem İsminin Anlamı: Yokluk, hiçlik, varlığın zıddı ve varlığın yaratılmasından önceki hal. Kur’ân’da “Ey benî-Âdem! (Ey Âdem Oğullları)” diye geçer.
Âdil: Erkek ismi olarak kullanır.
Adil İsminin Anlamı: Adaletli, hakkını veren, adaletli davranan, doğruluktan ayrılmayan, dürüst, eşit. Hazzeti Ömer’in lakabı (Allah’ın emirlerini hakkıyla uygulayan)
Ahmet (Ahmed): Peygamber Efendimiz’in Melekler katındaki isimlerindendir.
Ahmet İsminin Anlamı: Pek fazla methedilmiş, övülmüş kimse.
Bedir:
Bedir İsminin Anlamı: Ayın on dördüncü gecesindeki şekli, dolunay: Medine’de bir yer.
Berat: Erkek ismi olarak kullanır.
Berat İsminin Anlamı: Müsâade, izin: Nişan, rütbe.
Bünyamin: Hazret-i Yusuf’un kardeşinin adıdır. Erkek ismi olarak kullanır.
Bünyamin İsminin Anlamı: Gözde oğul.
Cebrâil: Peygamberlere vahiy getirmekle görevli meleğin adıdır. Erkek ismi olarak kullanılır.
Cebrail İsminin Anlamı: hazzeti Cebrail; vahiy meleği, ruhul kudüs (kutsal ruh), dört kocaman melekten biri.
Cihat (Cihad): Allah yolundaki fedakarlığın adıdır. Erkek ismi olarak kullanılır.
Cihat İsminin Anlamı: adalet yolunda uygulanan savaş, gazâ.
Cumâ: Kur’ân’ın 62. Sûresidir. Erkek ismi olarak kullanılır.
Cuma İsminin Anlamı: Toplanma, bir araya gelme; Cuma günü, İslam alemini mübarek günü, haftalık bayram; Cuma günü kılınan öğle namazı.
Davut (Davûd): Kur’ân-ı Kerim’de geçen 26. Peygamberin adıdır. Erkek ismi olarak kullanılır.
Davut İsminin Anlamı: Düzene uyan, güzel sesli.
Elyasa: Kur’ân-ı Kerim’de geçen 23. Peygamberin adıdır. Erkek ismi olarak kullanılır.
Elyasa İsminin Anlamı: Zanni geniş, gönlü geniş.
Eyüp (Eyyûb): Kur’ân-ı Kerim’de geçen 13. Peygamberin adıdır. Erkek ismi olarak kullanılır.
Eyüp İsminin Anlamı: Dert ve sıkıntılara sabreden: Sabır timsâli.
Furkan: Kur’ân’ın 25. Sûresinin adıdır. Erkek ismi olarak kullanılır.
Furkan İsminin Anlamı: adalet ile batılı ayıran, iyi ile fena ve doğru ile yanlış arasındaki farkı gösteren.
Halis: Kur’ân’da Allah’ın halis kulu halinde geçer.
Halis İsminin Anlamı: Karışıksız, katkısız: Saf, temiz ve samîmî.
Hârun: Kur’ân-ı Kerim’de geçen Peygamberlerdendir. Musâ aleyhisselâm’ın kardeşidir.
Hud: Kur’ân-ı Kerim’de geçen Peygamberlerdendir. 11. Surenin adıdır. Erkek ismi olarak kullanılır.
İbrahim: Kur’ân-ı Kerim’de geçen 7. Peygamberdir. Erkek ismi olarak kullanılır.
İbrahim İsminin Anlamı: İnananların babası.
İdrîs: Kur’ân-ı Kerim’de geçen Peygamberlerdendir. Erkek ismi olarak kullanılır.
İdris İsminin anlamı: Meyvesi hoş kokulu, kerestesi güzel bir kiraz türü. İlim ve fende ileri seviyede olan (kimse). İlk defa kıyafet dikip giydiği için terzilerin, ilk defa kalem kullandığı için yazarların piri kabul edilir.
İlyas: Kur’ân-ı Kerim’de geçen Peygamberlerdendir. Erkek ismi olarak kullanılır.
İhsan: Erkek ismi olarak kullanılır.
İhsan İsminin Anlamı:Bağışlama, bağışta bulunma, karşılıksız iyilikte bulunan.
İsa: Kur’ân’da geçen Peygamberlerdendir. Erkek ismi olarak kullanılır.
İsa İsminin Anlamı: Kurtuluş, Allah kurtarsın, Allah’ın hizmetkârı.
İshak: Kur’ân-ı Kerim’de geçen 9. Peygamberin adıdır. Erkek ismi olarak kullanılır.
İshak İsminin Anlamı: Gülmek, gülen anlamlarına geliyor.
İsmail: Kur’ân-ı Kerim’de geçen Peygamberlerdendir ve İbrahim aleyhisselâm’ın oğlunun adıdır.
İsmail İsminin Anlamı: Allah’ı işiten: Duası kabul olunan.
Lokmân: Kur’ân’ın 31. Sûresi’nin adıdır. Erkek ismi olarak kullanılır.
Lokmân İsminin Anlamı: Çoktan beri mevcut olan, önceki.
Lût: Kuran’da geçen 10. Peygamberdir. Erkek ismi olarak kullanılır.
Muhammed: Peygamberlerin sonuncusu ve en büyüğü olan Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz adıdır. Kur’ân’ın 47. Sûresidir. Erkek ismi olarak kullanılır.
Muhammed İsminin Anlamı: Övülmeye değer olan, en güzel huylara sâhip (kimse), çok övülmüş, övgüye layık.
Mahmut (Mahmûd): Peygamber Efendimizin isilmlerinden biridir. Erkek ismi olarak kullanılır.
Mahmut İsminin Anlamı: Övülmüş, methedilmiş, methe ve övgüye değer. Hz. Muhammedi sallâllâhu aleyhi ve sellem’in en büyük şefaat makamı Makam-ı Mahmuddur.
Murat (Murad): Erkek ismi olarak kullanılır.
Murat İsminin Anlamı:Erişilmek istenen, olması ve gerçekleşmesi arzu edilen şey, istek, dilek, amaç.
Musa (Mûsâ): Kur’ân-ı Kerim’de geçen 16. Peygamberdir. Erkek ismi olarak kullanılır.
Mûsâ İsminin Anlamı: Vasiyet edilen, vasiyet olunan: Vasî seçilmiş, vasî tâyin edilmiş (kimse).
Mümin: Kur’ân’ın 40. Sûresi’nin adıdır. Erkek ismi olarak kullanılır.
Mümin İsminin Anlamı: Allah’ın varlığına, birliğine, Hz. Muhammed’in O’nun kulu ve peygamberi olduğuna ve İslâmiyet’in diğer îman esaslarına inanan, îman sâhibi kimse, müslüman.
Naim: Kur’ân’da Naîm Cennetleri şeklinde geçer.
Naim İsminin Anlamı: Nîmete eren kimse: Nîmet, bolluk, refah içinde yaşama: Cennetlerden birinin adı.
Nuh: Kur’ân-ı Kerim’de geçen 4. Peygamberin adıdır. Aynı zamanda Kur’ân’ın 71. Sûresi’nin adıdır. Erkek ismi olarak kullanılır.
Nuh İsminin Anlamı:Dediğinden kesinlikle vazgeçmemek: Çok inatçı (kimse).
Ramazan: Erkek ismi olarak kullanılır.
Ramazan İsminin Anlamı: Çok sıcak gün, güneş kumları: Oruç ayı: Bayram.
Sâffât: Kur’ân’da geçen 37. sûredir.
Sâffât İsminin Anlamı: Sıra sıra dizilenler, saf saf duranlar
Sâlih: Kur’ân’da geçen 6. Peygamberdir. Erkek ismi olarak kullanılır.
Salih İsminin Anlamı: Elverişli, uygun, yarar: Yetkisi olan (kimse), yetkili: Dînin emrettiği hususlara uygun davranan, iyi amel sâhibi, günah işlemekten kaçınan (kimse).
Selim: Erkek ismi olarak kullanılır.
Selim İsminin Anlamı: Maddî ve mânevî kusûru, noksanı olmayan: Sağlam, doğru.
Sefâ (Safâ): Mekke’de bulunan mukaddes iki tepeden birinin adıdır. Erkek ismi olarak kullanılır.
Sefâ İsminin Anlamı: Gönül şenliği, rahat, huzur, kedersizlik: Eğlence, neşe, zevk: Saflık, berraklık.
Sefer: Erkek ismi olarak kullanılır.
Sefer İsminin Anlamı: Yolculuk, seyahat: Savaş için yapılan yolculuk, savaşa gidiş ve yapılan savaş.
Süleyman: Kur’ân-ı Kerim’de geçen 27. Peygamberin adıdır. Erkek ismi olarak kullanılır.
Süleyman İsminin Anlamı: Barış yapan.
Şeref: Erkek ismi olarak kullanılır.
Şeref İsminin Anlamı: Bir kimseye gösterilen saygının dayandığı mânevî yücelik, mânevî ululuk, onur, haysiyet: Fazîlet, cesâret vb. üstün niteliklerle kazanılmış iyi şöhret.
Şuayp: Kur’ân-ı Kerim’de geçen Peygamberlerdendir Erkek ismi olarak kullanılır.
Tâhâ: Kur’ân-ı Kerim’de geçen 20. Surenin adıdır. Erkek ismi olarak kullanılır.
Târık: Kur’ân-ı Kerim’de geçen 86. Surenin adıdır. Erkek ismi olarak kullanılır.
Tarık İsminin Anlamı: En iyi, en âlâ yol
Üzeyir (Uzeyr): Kur’ân-ı Kerim’de geçen Peygamberi adıdır. Erkek ismi olarak kullanılır. Tevbe Sûresi’nde geçer.
Veli: Erkek ismi olarak kullanılır.
Veli İsminin Anlamı: Seçkin kul, Allah’ın dostu ve sevgili kulu.
Yâsin: Kur’ân-ı Kerim’de geçen 36. Surenin adıdır. Erkek ismi olarak kullanılır.
Yâsin İsminin Anlamı: Ey insan!, Efendi.
Yahya: Kur’ân-ı Kerim’de geçen 35. Peygamberdir. Erkek ismi olarak kullanılır.
Yahya İsminin Anlamı: “Allah lütufkârdır.”
Yakub: Kur’ân’da geçen 11. Peygamberdir. Erkek ismi olarak kullanılır.
Yakub İsminin Anlamı: Koca; Sözüne güvenilir, mert; Sert, kolay bükülmez.
Yusuf: Kur’ân-ı Kerim’de geçen 12. Peygamberdir. Erkek ismi olarak kullanılır.
Yusuf İsminin Anlamı: Güzelliğin sembolü: İnleyen, ah eden.
Yunus: Kur’ân-ı Kerim’de geçen Peygamberi adıdır. Erkek ismi olarak kullanılır.
Zekeriya (Zekeriyya): Kur’ân’da geçen 34. Peygamberdir. Erkek ismi olarak kullanılır.
Zülkarneyn: Kur’ân-ı Kerim’de geçen 33. Peygamberin adıdır. Erkek ismi olarak kullanılır.
Zülkifl: Kur’ân’da geçen 14. Peygamberdir. Erkek ismi olarak kullanılır.
Zülkifl İsminin Anlamı: Nasip ve kısmet sahibi.
KUR’ÂN’DA GEÇEN KIZ – KADIN İSİMLERİ:
Adile (Âdile): Kız ismi olarak kullanır.
Adile İsminin Anlamı: Adaletli, Hakkını Veren; Doğru, Doğruluktan Ayrılmayan, Doğruluk Gösteren, Dürüst; Haklı, Hakka Uygun.
Adn-Adin: Kur’ân’da Adn Cennetleri diye geçer.
Adn-Adin İsminin Anlamı: Cennet.
Behice (Behîce): Kız ismi olarak kullanılır.
Behice İsminin Anlamı: Güzel, Güleryüzlü, Güleç; Şen, Şirin, Neşeli.
Cennet: Kız ismi olarak kullanılır.
Cennet İsminin Anlamı: Ahiretteki mutluluk yurdu, sonsuz mutluluk yeri, öldükten sonra iyilerin ve günahsızların gideceği yer, uçmak; bahçe, çok güzel.
Havva: Adem -aleyhisselâm-‘ın karısıdır. Dünyadaki ilk kadındır. Kız ismi olarak kullanılır.
Havva İsminin Anlamı: Canlı, yaşayan demektir.
Fecir (Fecr): Kur’ân’ın 89. Sûresidir. Kız ismi olarak kullanılır.
Fecir İsminin Anlamı: Tan, sabah aydınlığı, gün doğumu, tanyerinin ağarması.
Firdevs: Kız ismi olarak kullanılır.
Firdevs İsminin Anlamı: Cennet, Cennet’in en yüksek derecelerinden biri, altıncı Cennet, Cennet hahçesi, mutluluk ülkesi; bahçe, bostan.
Irmak: Kur’ân’da bazı sûrelerde geçer. Kız ismi olarak kullanılır.
Irmak İsminin Anlamı: Akarsu: Ayırmak, uzaklaştırmak.
İrem: Kız ismi olarak kullanılır.
İrem İsminin Anlamı: Cennet bağı, dünya cenneti, cennet kadar güzel ve bayındır yer.
Kevser: Kur’ân’ın 108. Sûresi’nin adıdır. Kız ismi olarak kullanılır.
Kevser İsminin Anlamı: Cennette bir nehir veya havuz: Cana can katan, hayat veren, saf, temiz, tatlı su.
Mina (Mînâ): Kız ismi olarak kullanılır.
Mina İsminin Anlamı: Liman, iskele.
Merve: Kız ismi olarak kullanılır.
Merve İsminin Anlamı: Mekke’de bir dağın adıdır. Hacılar, Merve ile Safâ arasında Sa’y ederler yani 7 defa gidip gelirler. Kur’ân’da Bakara Sûresi 158. âyette geçmektedir.
Meryem: Kur’ân-ı Kerim’in 19. Suresinin adıdır. Kız ismi olarak kullanılır.
Meryem İsminin Anlamı: İbadet eden kimse, Rabbin hizmetçisi: Bir yerden uzaklaşmak, üstünlük demektir.
Nur: Kuran-ı Kerim’in 24. Suresinin adıdır. Kız ismi olarak kullanılır.
Şevval: Ay takviminin onuncu ayı, Ramazan Bayramı ile başlayan ay, bayram ayıdır. Kız ismi olarak kullanılır.
Şevval İsminin Anlamı: Parlak ve güçlü.
Teşekkür ederiz. İsim bulma konusunda faydalı oldu.
Şimdilerde insanlar öyle bir hale gelmiş ki. Çocuğumun ismi başka hiç kimsede olmasın, kulağa da hoş gelsin diye saçma sapan isimler buluyor lar. Oysa isim insanın karakterinin oluşmasında çok önemli bir unsurdur.
Önceden kızlara Aişe, Fatma isimleri; erkeklere Hasan, Hüseyin isimleri verilirdi. Şimdilerde ise ne dini ne de milli bir referansı olmayan uyduruk isimler çocuklarımızın şahsiyetini ve karakterini oluşturur oldu.
Allah Biliçlenmeyi Nasip Etsin.