Sarhoş Komşu Nasıl Yola Geldi?
Mezhep imamımız olan İmam-ı Azam Irak’ın Kufe vilayetinde yaşıyordu.
Büyük imam’ın Evinin bitişiğinde ise alkolik bir komşusu vardı.
Bu ayyaş adam, gündüzleri dükkanında ayakkabı tamir ederdi. Akşam eve geldiğinde ise sofrayı kurarak içmeye başlardı. Sarhoş olunca da yaptığı gürültülerle, attığı naralarla komşusu İmam-ı Azam’a rahatsızlık verirdi.
Bir gün bu ayyaş adamın sesi-sedası kesildi. Büyük İmamı bir merak sardı.
Son zamanlarda bizim komşunun sesi-sedası kesildi. Bir kaç gündür bağırtısını duymuyorum. Bir şey mi oldu acaba? diyerek, tanıdıklarından soruşturmaya başladı.
Tanıdıklar şu cevabı verdiler:
O komşuna bir iftira attılar. Kûfe valisi de, hapse koydu. Şimdi içeride yatıyor. O yüzden sesi sedası kesildi…
Büyük İmam, komşusunun başına gelen olaydan habersiz oluşuna müteessir oldu. Sabah namazını kıldıktan sonra atıyla doğruca valinin konağına gitti. Vali, kendisini büyük bir hürmetle karşıladı. Bir isteğinin olup olmadığını sordu.
Büyük İmam da:
Ayakkabı tamiri yapan yakın bir komşum vardı. Onun bir iftira sonucu hapsedildiğini öğrendim. Durumun yeniden gözden geçirilip değerlendirilmesini rica ederim, dedi.
Gerçekten de olay yeniden tahkik edilince, adamın suçsuz olduğu ortaya çıktı. Derhal serbest bırakıldı. Hazret-i İmam, komşusunu dışarıda atının üstünde bekliyordu. Adam çıkınca, onu terkisine aldı. Birlikte evin yolunu tuttular. İmam-ı Azam komşusunu evine kadar götürdü. Ayrılırken ayrıca ondan özür diledi.
Aziz komşum, kusuruma bakma, durumu geç öğrendiğim için komşuluk hakkını yerine getirmekte geciktim. Affımı rica ediyorum… dedi.
Hazret’in bu davranışı karşısında gürültücü ayyaş komşu, çok mahcup olmuştu. Önceden yaptıklarından ddolayı şimdi pişmanlık duyuyordu. Bu duygusunu şöyle arz etti:
Ey büyük İmam! Beni mahcup ettiniz. Ben size yalnızca rahatsızlık verdiğim halde, siz bana iyilikte bulundunuz, hapisten kurtulmam için çalıştınız. Bundan sonra Allah’a söz veriyorum ki, bir daha içki içmeyeceğim. Sizin gibi saygı değer komşularımı asla rahatsız etmeyeceğim.”
İmam-ı Azam’ın ayyaş komşusu, verdiği sözde gerçekten durdu. Bir daha ağzına içki koymadı. Ne Hz. İmam’ı, ne de başkalarını rahatsız etti. Elinden geldiğince insanlara faydalı olmaya çalıştı.
İmam-ı Azam’ın kötü komşusuna gösterdiği sabır ve ilgi, onu yaşadığı sefil hayattan kurtarmış; cemiyete faydalı bir insan yapmıştı…