Birtakım duygu ve düşünceler vardır ki bunlar, insanla beraber doğmuştur. Bunların başında Allah ve din fikri gelir. Yani din, sonradan ortaya çıkmış değil, insanla birlikte doğmuştur. Her devirde insanoğlunun dine önem vermiş olması, bunun açık belgesidir.
Ancak, insanda doğuşta var olan bu duygunun gelişmesi için bir uyarıcıya ihtiyacı vardır. İşte Allah’ın gönderdiği peygamberler bu uyarma görevini yerine getirmişler ve insan varlığının ayrılmaz özelliği olan Allah ve din düşüncesinin gelişmesini sağlamışlardır. Peygamberlerin vahye dayalı tebligatı, insanların yolunu aydınlatmış ve peygamberlere uyanların dinî duyguları olgunlaşmıştır. Peygamberlerin çağrılarına kulak vermeyenlerin ise bu duyguları körelerek sapıklığa düşmüşlerdir.
Bu itibarla, din, akıl gibi insanın yaratılışında var olan bir duygudur ve insanla beraber doğmuş temel bir fikirdir. Ancak dinî hükümlerin kaynağı, peygamberlerin ilahi vahye dayanan mesajlarıdır.