Hanif Ne Demek ? Meyletmek anlamındaki “h-n-f” kökünden türeyen hanif kelimesi sözlükte; kötülüklerden iyiliklere meyleden kimseye; ıstılahta ise Hz. İbrahim AS.’ın tebliğ ettiği hak din üzere olan ve Allah’ın birliğini kabul eden müminlere denir.
Hz. Muhammed SAV’in peygamber olarak gönderildiği hicaz bölgesinde, Yahudi, Hristiyan ve müşriklerin dışında az da olsa hanifler vardı. Bunlar putlara tapmıyor, Allah’ın birliğine inanıyorlardı.
Kuranda Hanif kelimesi 12 yerde geçmektedir.
Hanif esasına dayalı din, fıtrat dinidir. Allah bütün insanları bu dine üzere yaratmıştır. (Kaynak: DİB Dini Kavramlar Sözlüğü)
Hz. Muhammed (s.a.s.)’in Peygamberliğinden önceki dönemde Mekke’de yaşayan Kuss bin Sâide, Varaka bin Nevfel, Abdullah bin Cahş ve Osman bin Huveyris gibi bazı insanlar o zamanki toplumda yaygın olan puta tapıcılıktan uzak duruşları ve tek tanrı inancına bağlılıkları ile tanınırlardı.
Hz. Hatice’nin akrabası olması bakımından Peygamberimiz (s.a.s.)’e yakınlığı olan ve onunla görüşüp konuşmaları bize kadar ulaşan Varaka bin Nevfel örneğinde olduğu gibi bu kişilerden bazıları Hıristiyanlık ve Yahudilik gibi dinlerden de haberdardılar.
İslamî kaynaklar bunları Hanif terimiyle isimlendirmiştir. Çünkü bunlar Hz. İbrahim’den kendilerine intikal eden tektanrıcılık esaslarına inanmaya devam eden şahsiyetlerdi.