İslam dininin birtakım özellikleri vardır ki başlıcaları şunlardır:
1. İslam Dini Son Dindir
Semavi dinlerin hak dinler olduğunu ve ilk hak dinin, ilk insan ve ilk peygamber Âdem (as.) tarafından tebliğ edildiğini belirtmiştik. Zamanla insanlar kendilerine gönderilmiş olan dinin esaslarından uzaklaşınca Allah, gönderdiği peygamberlere ilk “Tevhid dini”ni yenilemiş ve insanların bozduklarını peygamberleri vasıtasıyla düzeltmiştir. Semavi dinlerin esaslarında bir değişiklik olmamış, zamana ve şartlara göre değişen, amel ile ilgili hükümler olmuştur.
İşte böylece, son peygamber Hz. Muhammed (sas.), Allah’ın kendisine vahyettiği İslamiyet’i tebliğ etmiştir.
Hz. Muhammed, son peygamber olduğu gibi, getirdiği İslamiyet de son dindir. Âdem (as.) ile başlayan ve Allah’ın birliği esasına dayanan tevhid dini, gelişerek İslamiyet’le olgunlaşarak tamamlanmıştır. Artık bundan sonra yeni bir din gönderilmeyecek, İslam’ın hükümleri, Allah’ın dilediği zamana kadar yürürlükte kalacaktır.
Her şeyin sonuncusu, kendinden öncekilere nisbetle daha mükemmeldir. İslam dini de bunun gibi, kendinden önceki semavi dinlere göre böyledir.
Bunun için Allah, son din olan İslam’ın hükümleriyle bütün insanları yükümlü tutmuş ve ancak insanların bu dini benimsemelerinden razı olacağını bildirmiştir. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur:
اِنَّ الدّ۪ينَ عِنْدَ اللّٰهِ الْاِسْلَامُ۠
“Allah katında din, şüphesiz İslamiyet’tir.” (Âl-i İmrân, 3/19.)
وَمَنْ يَبْتَغِ غَيْرَ الْاِسْلَامِ د۪يناً فَلَنْ يُقْبَلَ مِنْهُۚ وَهُوَ فِي الْاٰخِرَةِ مِنَ الْخَاسِر۪ينَ
“Kim İslam’dan başka bir din ararsa bilsin ki kendisinden asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır”(Âl-i İmrân, 3/85.)
اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ د۪ينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَت۪ي وَرَض۪يتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ د۪يناًۜ
“Bugün sizin için dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetlerimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı beğendim.” (Mâide, 5/3.)
2. İslam Dininin Değişmeyen Esasları Vardır
İslam dininin değişmez birtakım esasları vardır. Bunlar, itikad, amel ve ahlakla ilgili hükümler olmak üzere üç kısma ayrılır:
a) İtikadla ilgili esaslar
İtikad, “bir şeye inanmak, gönülden bağlanmak” demektir. İslam itikadını teşkil eden ve bütün semavi dinlerde de yer alan bu temel hükümler: Allah’a, meleklerine, peygamberlerine, kitaplarına, ahiret gününe, kaza ve kadere inanmaktır.
b) Amel ile ilgili esaslar
İslam’ın amel ile ilgili esasları, insanların yaptıkları işlerle ilgili olan hükümler, emir ve yasaklardır. Bunlardan, Allah ile kulları arasındaki ilişkilerle ilgili olanlar ibadetlerdir. Amel ile ilgili esaslardan bir kısmı da insanın kendisiyle başkaları arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlerdir. Başkalarının haklarına saygılı olmak, kimsenin canına, malına ve namusuna saldırmamak gibi hususlar, bu kısma girer.
c) Ahlak ile ilgili esaslar
İslam’ın ahlak ile ilgili esasları da ahlakın güzelleşmesini, vicdanın terbiyesini ve ruhun yükselmesini amaçlar. İslam dininin, itikad, amel ve ahlak ile ilgili hükümleri, hem ferdin hem de toplumun mutluluğu içindir.
3. İslam Evrensel Bir Dindir
İslam dini son din olduğu gibi, aynı zamanda tüm insanlığın da dinidir. İslam dininden başka, bu nitelikte olan başka bir din yoktur. Mesela, Tevrat’ta Yahudiliğin evrensel olduğuna dair bir kayıt mevcut değildir. Aksine Yahudiliğin tamamıyla İsrailoğullarına mahsus bir din olduğu söylenmektedir. Hatta onlar, Yahudiliğe ilgi duyanları bu isteklerinden vazgeçirmek için dinlerinin çok zor olduğunu ve tahammül edilmez hükümleri bulunduğunu söylerler.
Hıristiyanlık da evrensel bir din değildir. Çünkü Hz. İsa, kendisinden önceki peygamberler gibi o da belli bir kavme peygamber olarak gönderilmiştir. Bizzat Hz. İsa, kendisinden sonra gelecek peygamberi müjdelemiştir.
İslamiyet’e gelince, onu tebliğ eden Muhammed (sas.), son peygamberdir. O, kendisinden önceki peygamberler gibi bir kavme veya bir millete değil, tüm insanlara gönderilmiş, âlemlere rahmet olarak gelmiştir. Nitekim Kur’an-ı
Kerim’de şöyle buyrulmuştur:
قُلْ يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اِنّ۪ي رَسُولُ اللّٰهِ اِلَيْكُمْ جَم۪يعاًۨ
“(Ey Muhammed!) de ki: Ey insanlar, doğrusu ben, Allah’ın hepiniz için gönderdiği peygamberiyim.” (A’râf, 7/158)
وَمَٓا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا كَٓافَّةً لِلنَّاسِ بَش۪يراً وَنَذ۪يراً وَلٰكِنَّ اَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ
“(Ey Muhammed!) Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndermişizdir, fakat insanların çoğu bilmezler.” (Sebe’, 34/28.)